Hutbe: Mağfiret Vesilesi Berat Kandili

Cuma Hutbesi

Muhterem Kardeşlerim! 

Üç ayların ilki olan receb-i şerif ayına girerken peygamberimizin şu duasıyla üç aylarımızı karşılamıştık “Allah’ım! Recep ve şaban ayını bize bereketli kıl ve bizi ramazan ayına kavuştur.”[1] Regaip Gecesi, Miraç Kandili, recep ayı artık geride kaldı. Haram aylarından biri olan recep ayını sâlih ameller işleyip değerlendirdik – Allah hepimizden kabul etsin. Bugün üç ayların ikincisi olan şaban ayının tam ortasında bulunuyoruz. Usâme b. Zeyd (r.a.)’ın rivayetine göre Peygamber Efendimiz ﷺ şaban ayında oruç tuttuğu kadar [ramazan hariç] başka hiçbir ayda oruç tutmazdı. Bunun nedenini sorduğunda Peygamber Efendimiz ﷺ şu şekilde cevap vermiştir: “(Şaban) ayı recep ve ramazan ayların arasında bulunup insanların onun (faziletinden) gafil olduğu bir aydır. Şaban ayında ameller âlemlerin rabbine yükselir. Ben de amellerin yükseldiği anda oruçlu olmayı severim.”[2]

Bize düşen de Rabbimizin bize bahşettiği bu feyiz dolu dönemi fırsat bilip istifade etmektir.

Değerli Müminler!

Bize zamanın değerini anlatan Asr suresinde Rabbimiz ﷻ buyurur ki: “Zamana yemin olsun, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (Onlar ziyanda değillerdir).”[3]
Sıkça okuduğumuz bu veciz sureden anlaşılıyor ki, kurtuluşa ermenin yolu zamanın hakkını vermekten ve sâlih amel işleyip hakkı ve sabrı tavsiye etmekten geçer.

Değerli Kardeşlerim!

Bu bağlamda, biz Müslümanlar için en feyizli ve bereketli gecelerden birisi de şaban ayının yarısında olan mübarek Berat Gecesi’dir. Hz. Âişe validemiz (r.a.) rivayet ediyor: “Bir gece Allah Resûlü’nün ﷺ yanımda olmadığını fark ederek dışarı çıktım ve onu Bakî mezarlığında başını semaya kaldırmış buldum. Allah Resûlü bana dedi ki: ‘Allah ve Resulü’nün sana haksızlık etmelerinden mi korktun?’ Ben de dedim ki: ‘Ey Allah’ın Resulü, hanımlarından birisinin yanına gittiğini zannetmiştim.’ Bunun üzerine ‘Şüphesiz Allah (azze ve celle), şaban ayının ortagecesinde dünya semasına iner ve Kelb kabilesinin koyunlarının kılları sayısından daha çok kişiyi bağışlar.’ buyurdular.”[4] Başka bir hadis-i şerifinde Resul-i Ekrem ﷺ şöyle buyurmaktadır: “Yüce Allah, şaban ayın orta gecesinde yarattıklarına bakar ve kin besleyen ile katil hariç (bütün) kullarını bağışlar.”[5] Netice olarak sonsuz rahmet sahibi olan Rabbimiz bu gece birçok insanı rahmetiyle bağışlayacağı ve onlara ateşten berat, yani aklanma yazacağından dolayı, bu gece Berat Kandili diye bilinir. Allah’ın izniyle, işte bu bu gece Berat Kandili’ni idrak edeceğiz.

Aziz Müminler!

Berat Kandili, içerisinde büyük fırsatlar barındıran muhteşem bir kurtuluş vesilesidir. Bir rivayete göre, “O gece, zina işleyenler ve müşrikler hariç herkesin duası kabul edilir.”[6]Dolayısıyla bu geceyi nafile namaz ve dualar ile ihya ederken dünyanın dört bir yanında zulme maruz kalan kardeşlerimiz için de niyazda bulunmayı ihmal etmeyelim.

Rabbimiz, Berat Kandilimizi hayırlara vesile; bizi de bu gecenin değerini bilip feyzinden mahrum kalmayanlardan kılsın. Âmin

[1] Müsned-i Ahmed, H.No: 2346 (Abdullah b. Ahmed’in zevâidlerindendir)
[2] Müsned-i Ahmed, H.No: 21753
[3] Asr Suresi
[4] Müsned-i Ahmed, H.No: 26018
[5] Müsned-i Ahmed, H.No: 6642
[6] Beyhakî: Şuabu’l-Îmân, 3/383