Umre Manen Yücelmektir

CUMA HUTBESİ

Muhterem Kardeşlerim!

Küçük hac olarak da tabir edilen umre ibadeti, dinimizin en önemli ibadetlerinden biridir. Hac ibadetinden bahsedilen Kuran ayetlerinde umreden de söz edilmiştir. “Hac ve umreyi Allah için tamamlayın.”[1] ayetinden hareketle bazı mezheplere göre ömürde bir defa umre yapmak da farzdır. Hanefi mezhebinde ise umre ibadeti, sünnet-i müekkede, yani tekid edilmiş önemli bir sünnettir. Peygamber Efendimiz ﷺ umre yapmış; sahâbe-i kirâm umre yapmış; o zamandan bu güne ümmet-i Muhammed umre ibadetini eda etmiş ve etmeye devam etmektedir. Umre ibadetinin faziletiyle ilgili olarak Efendimiz ﷺ, az önce okuduğumuz hadîs-i şerîfinde İki umre, aralarında işlenen günahlara kefarettir. Allah tarafından kabul gören haccın karşılığı da ancak cennettir.”[2] buyurmuştur. Yine diğer bir hadis-i şerifinde Peygaamberimiz ﷺ; Ramazan ayında yapılan umre, (sevap bakımından) hac ibadetine denktir.”[3] buyurarak bilhassa Ramazan ayında umre yapılmasını teşvik etmiştir.

Aziz Kardeşlerim!

Umrenin bu kadar faziletli olması, insanı manen zirvelere taşıması sebebiyledir. Çünkü umre de hac ibadeti gibi dünyanın merkezi olan Mekke-i Mükerreme’de bulunan ve yeryüzünde Allah’ın evi olan Kâbe-i Muazzama ile buluşmadır. İslam nurunun parladığı ve yeryüzünü aydınlattığı mukaddes beldelere ayak basmaktır. Umre, bu mukaddes topraklarda, alemlere rahmet Hz. Muhammed ﷺ’in ve onun ashabının izlerini aramak ve vahyin merkezinde manevi sofralardan nasiplenmektir.
Mekke’ye giren bir Müslüman, her adımında Efendimiz ﷺ’in yanında halkalanmış Hz. Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali, Talha, Zübeyr, Abdurrahman b. Avf, Harise, Sümeyye, Usame ve Bilâl-ı Habeşî gibi ashâb-ı kirâmın ruh dünyasına girer ve onlarla hemhal olur. Umre ve hac yolcusu, Kuran’ın şirk ve küfür perdelerini yırtıp, yerine iman nurunu ikame ettiği Nur dağında yine manevi zirveyi görmüş olur. Medine-i Münevvere’yi ziyaret eden hac ve umre yolcusu, Rahmet Peygamberi ﷺ’in huzurunda, onu hayatında ziyaret etmişçesine feyz ve berekete nail olur. Ahd ve misakını yenilemiş olarak ülkesine döner. Tabiri caizse, manen şarj olmuş ve ülkesine döndüğünde bu manevi güçü çevresine yansır.

Muhterem Müminler!

İşte umreyi tam eğitim ve öğretim programı gibi telakki eden teşkilatımız, yıllar yılı bütün Müslümanların bu mana sofrasından nasiplenmek için umre programları tertip etmektedir. Bu güne kadar onbinlerce kardeşimizi Efendimiz ﷺ ve Kabe ile buluşturmuş; son senelerde Mescid-i Aksa ziyaretini de programa dahil ederek üç mukaddes beldeyi bir seferde ziyeret etme fırsatı sağlamıştır. İşte önümüzdeki aylarda gerek emeklilerimizin, gerek çalışanlarımızın, gerekse gençlerimizin bu manevi yükseliş programından yararlanmaları için yine umre programlarını kardeşlerimizin hizmetine sunmuştur. Müslümanlar olarak bilhassa gençlerimizi de teşvik ederek bu mana aleminde zirvelere yükselmek üzere umre yapalım, teşvik edelim ve Allah’a vermiş olduğumuz ahdimizi bir daha tazeleyelim. Allah (cc), şimdiden umre ve sair ibadetlerimizi katında kabul buyursun, evini ziyaret etmeyi tekrar tekrar nasip eylesin.

Ek: Elazığ ve Malatya’da meydana gelen elim depremde hayatlarını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifa dileriz. Allah memleketimizi bu türlü felaketlerden ve acılardan korusun.

[1] Bakara suresi, 2:196.
[2] Buhârî, H. No: 1650; Müslim, H. No: 2403
[3] İbn-i Mâce, H. No: 2983; Tirmizî, H. No: 861

Hutbe-Umre Manen Yücelmektir

Hutbe-Arapça